Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: (Mearic:4) 50 Bin Yıldan Oluşan Günler (Farklı Bir Yorum)  (Okunma sayısı 28919 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı T.Taşpınar

  • Administrator
    • Profili Görüntüle

MEARİC:4’TEKİ 50 BİN YILDAN OLUŞAN GÜNLER
(Farklı Bir Yorum)

70 (Meâric Suresi)/ 1-9

1. Bir soran inecek azabı sordu:                       
2.İnkârcılar için; ki onu savacak yoktur,                            
3. Yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından.                                     
4. Melekler ve Ruh (Cebrail), oraya, miktarı (dünya senesi ile) ellibin yıl olan bir günde yükselip çıkar.                      
5.(Resulüm!) Şimdi sen güzelce sabret.                                              
6. Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar.                    
7. Biz ise onu yakın görmekteyiz.                               
8. O gün gökyüzü, erimiş maden gibi olur.                            
9. Dağlar da atılmış yüne döner.

‘’Samanyolu gökadası disk çapı yaklaşık olarak yüz bin ışık yılıdır. 1 ışık yılı; ışığın bir yılda gittiği yoldur.’’   
http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6kada

‘’Samanyolu’nun çapı 100.000 Işık Yılı(1 milyon trilyon km).’’
http://rasathane.ankara.edu.tr/populer/pak/Evrende_neler_var.pdf (*)


 
Karadelikler Bir Gök Kapısı mı?

Prof. Dr. Osman ÇAKMAK
Karadeliklerin tesir sahasını bir "huni" şeklinde tasvir edebiliriz. Bu bölgenin en geniş sınırı "olay ufku"dur. Bir de çekim tesirinin olağanüstü arttığı, âdeta sonsuz hale geldiği bir bölge vardır ki, burası "huninin" inceldiği uç kısmı teşkil eder ve "tekillik" (singularite)" adını alır. Tekilliğin ötesi farklı kanunların geçerli olduğu bir bölgedir. Bir kısım bilim adamının kanaatine göre karadelikler, kendi varlığı ve öz hacmi ile kendi "dışına" taşmakta; "uzay-zamanı" da beraberinde götürerek bizim âlemimize benzemeyen "farklı" bir âleme geçiş kapısı görevi görmektedir.

Kozmoloji ile ilgili eserlerinden tanıdığımız ünlü fizikçi Paul Davies bu konuda: "Uzay, çok karmaşık bir şekilde 'zamana' bağımlıdır. Uzayın 'gerildiği ve büküldüğü' gibi, zaman da 'gerilir ve bükülür." demektedir.’’

‘’Zamanın 'donarak' ebediyen durması, karadeliklerdeki tekilliğin (singularite) en belirgin özelliğidir. Zamanın durması, zamanın "sabit" kalması; fizik kanunlarının geçerliliğini kaybederek; uzayın bütün öz ve özelliğini yitirmesi ve yepyeni bir başka kâinat'ın içine girilmesi demektir. "Orası" bizim evrenimize hiç benzemeyecek, zaman, madde ve boyutlar farklı keyfiyete bürünecektir. Alıştığımız değer birimlerine sığmayacak özelliklere, fiziğin dar kalıpları ile açıklama getirmek zor görünüyor.

Kâinat dışına açılan "kapı" arayan astrofizikçiler için karadelikler umut kapısı olmuştur. Esasen paralel evrenler, "karşı" âlemlerin yani ahirete ait dünyaların varlığına işaret eden ilgi çekici bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.’’

‘’Çok hassas ve ileri bir çekim ölçme cihazı olan Weber dedektörünü kendi galaksimiz olan Samanyolu'nun merkezine yönelttiğimizde belli şiddette bir karadeliğin bize ulaşan çekim ışımasını kaydederiz. Bu, galaksimizin tam merkezinde bir karadeliğin bulunduğuna işaret etmektedir.

Gerçekten de galaksimizin merkezinde çok şiddetli kozmik hadiseler cereyan etmektedir. Oradan alınan ışınlar merkeze yerleşmiş dev bir karadeliğin bulunduğunu göstermektedir.’’

‘’Her karadelik gibi Samanyolu merkezindeki karadelik de durmadan yutmaya devam etmekte, gitgide büyümekte ve güçlenmektedir. Yani tesir sahası gittikçe artmaktadır. Uzun kırmızı ötesi (infrared) astronomisinin tespitleri, her saniye Güneş Sistemi'nin 50 km hızla onun yutulma sahiline yaklaştığımıza göre, Dünya’nın sonu bu karadelik yoluyla mı olacak? sorusu gündeme gelmektedir.’’

Mecerra yahut Şemsü'ş-Şumus: Karadeliklerin ötesi uzayın dışına çıkabilecek tüneller olarak vasıflandırılabilen karadelikler kıyametle ilgili bazı hadislerin yorumunda bizlere ipuçları vermektedir. Bu ipuçlarıyla "Mecerra ve Şemsü' ş- Şumus" konusuna bazı yaklaşımlarda bulunabiliriz. Ayrıca uzay ve kozmos ile ilgili ayet ve hadislerin üzerinde de bu çerçevede bazı yorumlarda bulunmak mümkündür. İlk hadis müellifi olarak kabul edilen San'ani'nin kayıtlarında Peygamberimizin(s) şu sözlerine rastlıyoruz: "Bana günler sunuldu. Cuma gününü gördüm; onun güzelliği ve nuru hoşuma gitti. Orada siyah nokta şeklinde bir şey gördüm. "Bu nedir?" diye sordum. "Kıyamet onun içinde" kopacaktır" denildi. Hadisin diğer bir geliş şeklinde, "Cuma günü bir aynada bana gösterildi." denmektedir.              
(Abdürrezzak San'ani, Musannef, III/256, No. 5559, 5560)

Hadiste yer alan ve kıyametin onun içinde kopacağı belirtilen "kara nokta" ile anlatılmak istenen nedir? İslamî literatürde yer alan "Mecerra" ve "Şemsü'ş-Şumus" tabirleri ile ne anlatılmak istendiği konusunda âlimler çeşitli yorumlar yapmışlardır. Kıyamet sırasında göğün yarılacağını, kapı kapı açılacağını ifade eden ayetin (Gök yarıldığı zaman -ve hep yapa geldiği gibi- Rabbi’nin buyruğunu dinlediği zaman) tefsirinde Hz. Ali (ra)'nin göğün "Mecerra"dan çatlayıp yarılacağı, açıklaması hayli dikkat çekmektedir. (Kadı Beyzavi, II/592; ayet için bkz. İnşikak. 84/1-2). Astrofizikteki gelişmeler çerçevesinde şimdi bu haberleri daha kolay kavrama imkânına sahibiz. Bilindiği gibi karadelikler için en belirgin özellik ağ şeklinde ve sağlam bir surette tesis edilen uzayın "çatlayıp delinmesidir." Mevcut bilgilerimize göre ayetlerin vurguladığı "sema yarılmasını" şehadet âlemi olarak idrak ettiğimiz fizik dünyanın, yani uzay-zamanın değişerek farklı boyutlara kapı açılması olarak yorumlayabiliriz. Kur'an bize her zaman ipuçları vermekte ve birçok yerde de bunların "anlayan, akıl sahibi ve bilgili kimselere misal, ayet (ipucu, delil)" olduğunu tekrarlamakta
http://www.sizinti.com.tr/konular.php?KONUID=5

Fark edeceğiniz üzere yükselme derecelerinin (boyutlarının)sahibi Allah katından inecek olan azab bir kıyamet manzarası oluşturmaktadır. Ayrıca bu kaçınılmaz kıyametin ineceği yükselme derecesi veya boyutuna melekler 50 bin yılda ulaşabilmektedirler. Çeşitli bilimsel kaynaklarda da dünyamızın Güneş Sistemi ile birlikte Samanyolu galaksisinin tam merkezinde bulunan dev karadeliğe doğru giderek yaklaşmakta olduğu belirtilmektedir. Bunun yanında bu karadelikler bildiğimiz fiziksel Evren’deki alışılmış kuralların işlemediği, ışığı bile serbest bırakmayan farklı bir evrensel boyut olarak tanımlayabileceğimiz fizikötesi yapılar oluşturmaktadır. (Bu karadelik daha önce bahsettiğimiz galaksi merkezindeki çubuksu yapının merkezindedir) Samanyolu’nun çapı bilimsel kaynaklarda 100 bin ışık yılı olarak verilmektedir. Bu durumda galaksinin merkezindeki dev karadelik,  Samanyolu’nun uçlarına, yarıçapı olan 50 bin ışık yılı mesafededir. Melekler ışıktan yaratılmış varlıklar oldukları için onların ışık hızı ile hareket edebildiklerini düşünürsek meleklerin Samanyolu galaksisinin bir ucundan merkezdeki bu yükselme derecelerini içerebilecek ve farklı boyutlara bir kapı oluşturabilecek dev karadeliğe ulaşmaları tam da Mearic 4. ayette belirtildiği gibi 50 bin yıl sürecektir.
 
8. O gün gökyüzü, erimiş maden gibi olur.
9. Dağlar da atılmış yüne döner.
            70 (Mearic)/ 8, 9

Bu ayetler bir kıyamet manzarası oluşturmaktadır. Gökyüzünün erimiş maden gibi olması, Dünya’nın Güneş Sistemi ile birlikte galaksi merkezine çok yaklaşması ve Samanyolu merkezindeki çok yoğun radyoaktif aktivitelerden kaynaklanıyor olabilir, dağların da çok yüksek ısıdan dolayı eriyerek atılmış yüne benzemesi doğaldır.

Galaksi merkezindeki dev karadelik tarafından emilen madde ve enerji, gökbilimcilerin tahminlerine göre ‘’kuasar’’ adı verilen, Evren’de görülen en güçlü ışınımı yayan yapılardan geri püskürtülmektedir. Diğer bir deyişle bunlar karadeliklerin karşı tarafıdır denilebilir. (özellikle galaksi merkezindekilerin olabileceği en güçlü ihtimaldir.) Yukarıda ‘’Galaksilerin Çöküşü ve Galaktik Kıyamet’’ başlığıyla belirtilen konudaki bilgiler ile İbrahim Suresi 48. ayette  ‘’ o gün yerküre başka bir yerküreye, gökler de başka göklere çevrilecek ‘’denmesi de kuasarlardan püskürtülen maddenin tekrar gaz bulutlarına, daha sonra da yıldız ve gezegenlere dönüşmesi ile uyum göstermektedir.


Alıntı
(*) The disk of the Milky Way galaxy is about 100,000 light years in diameter (one light year is about 9.5 x 1015 meters), but only about 1000 light year sthick.

http://imagine.gsfc.nasa.gov/docs/ask_astro/answers/980317b.html





 

free counters